4 Temmuz 2017 Salı

Saç kaynak çeşitleri nelerdir ? Kaynaklı saç bakımı nasıl olmalıdır ?

İlk saç kaynağını 2006 yılında yaptırmış ve hiç ara vermemiş bir köklü tecrübeli olarak sizlere saç kaynağı ile ilgili yazı yazmayı kendime sorumluluk bilir oldum.


Amacım uzun dönem saç uzatma yöntemlerini sizlere tanıtmak ve kullanım şekillerini detaylı şekilde anlatabilmek,şuan piyasada uygulaması yapılan tüm kaynak çeşitlerini yaptırmış biri olarak deneyimlerimi sizlerle paylaşmak beni çok mutlu edecektir.


Kaynak yaptırmayı düşünenler için güzel bir bilgilendirici yazı olacağını umuyorum. 


1-Boncuk(halka) kaynak (şuan da kullandığım)


Keratin maddesi ile uçları birbirine tutturularak tutamlar haline getirilen saçların minik boncuklar ile saça sıkıştırılarak tutturulması yöntemidir. 

Saçlar uzadıkça boncuklar aşağı ineceğinden saçın uzama hızına bağlı olarak maksimum 2,5 ayda bir yenilenmesi gereklidir. 

Günümüzde hala en sık kullanılan yöntemdir. 

Diğer yöntemlere göre fiyatı orta segmentte olan saç kaynak yöntemidir. Takılan saç tutamı adedine veya bazı yerlerde gramına göre fiyatlandırılır. 

Kullanılan boncukların içleri silikon olanları ve boş olanları vardır. 

İçleri silikon kaplı boncuklar,saçın boncukla temasını keserek saça zarar vermeyi engellerler.Saç boylarında kayma yapabilir ve daha kolay düşebilir. 

Silikon olmayan düz boncuk ise daha sıkı ve kaymaya karşı dayanıklıdır ancak saçın sıkıştırılınca kopmasına sebep olabilirler, saç tutamını inceltici ve koparıcı etkileri olabilir.

Kullanım süresi kişinin saçının uzama hızına bağlı olarak değişebilir ancak saç diplerinin karışmasını engellemek için maksimum 2,5 ay kullanılmalıdır. 

Saça takılan boncukların kaymasını engellemek için saç maskesi uygulamalarında maskenin boncuklara temas etmemesini sağlamak gereklidir. 

Rahatlıkla dip boya işlemi yapılabilir.Kaynaklara bir sakıncası yoktur.

Isı dan etkilenmez,ısı ile şekillendirme rahatça yapılabilir. 

Boncuklar dip rengine yakın renklerde saça takılırlar ancak kaynağınız çok çok profesyonel takılmış olsa bile toplandığında birkaç tane aralardan görünebilir.






2-Keratin kaynak 


Yine keratin ile tutam haline getirilmiş saçların ısıtılmış sıcak keratin ile tutamlara ayrılan saça yapıştırılma işlemidir.

Kullanımı en kolay olan saç kaynak yöntemidir.

El emeği çok fazla olduğu ve uygulama 4-5 saat sürebildiği için maliyeti en fazla olan yöntemdir. 

Keratin maddesi saça uygulandığı zaman donup kalıp şeklini alır ve 4 ay gibi uzunca bir süre su,saç maskesi,boya yada deniz suyu gibi etkenlerden etkilenmeden kaynaklar kullanılabilir.

Kendi saçınızla arasında hiç bir fark yokmuş rahatlığını veren ve boncuk kaynak gibi aralardan görünme sorunu yaratmayan kaynak şeklidir. 

Dezavantaj olarak saça fazlaca zarar verir,saçlardaki kopmayı arttırır ve sökme işlemi yapılırken kopmalar kırılmalar çokca meydana gelir.Hatta ileriki boyutta yer yer kellik oluşabilir. Önüne geçilebilmesi için de 4 ay gibi uzun bir süre değil yine maksimum 2-2,5 ay kullanılmalıdır. 

Isı işlemleri keratinleri yumuşatacağından keratin birleşim bölgelerine doğrudan temasından kaçınılmalıdır.





3-Mikro jel kaynak (nano jel kaynak) 


Keratin kaynakla aynı işlemler yapılır,saç tutamları jel yardımı ile daha küçük(mikro) tutamlar halinde saça yapıştırılırlar. 

Kullanımı ve yapılışı bakımından keratin kaynak ile aynı özellikleri taşır. 


4-Tres Kaynak (Perde kaynak) 


Çıt çıt tutamları ile sıra halinde ipe dizilen saç sıraları diğer yöntemlerden farklı olarak tutamlar halinde değil sıra sıra perde halinde paralel olarak saçlara tutturulurlar. Tutturma işlemi sırasında her bir sırada maksimum 10 adet boncuk kullanılır ve ortalama 150 gr saçın 40 tane boncukla tüm saça tutturulması sağlanır. 

Uygulama bakımından en pratik ve kolay olan yöntemdir. Dolayısıyla el emeğinden çok saç kalitesi önemlidir. Seçilen saçın kalitesine göre maaliyeti değişir.

Isı ile şekillendirme işlemlerinin tamamı rahatça uygulanabilir.

Perde şeklinde olması saçların aralarından gözükme sorununu ortadan kaldırır. 

Ancak yine kendi deneyimlerimden yola çıkarak söylemeliyim ki kullanımı en zor olan yöntemdir. 

Yıkama sırasında ekstra özen göstermeniz ve saçlarımızı kurutabilmeniz için yarım saatinizi harcamanız gerekir. 

Birleşim yerleri tam olarak kurumadığından sürekli ıslak kalabilir.







Tüm saç kaynaklarını kullanırken dikkat edilmesi gerekenler; 


-Maske,bakım yağı gibi uygulamaları yaparken kaynak ile saçın birleşim yerlerine temas etmemesine özen gösterilmelidir. 


-Her yıkamadan sonra saçlar uçları top olmayan geniş dişli tarakla (kaynak tarağı) ve tarama spreyi yardımı ile iyice taranmalıdır


-Ciddi renk değişikliklerinde (siyahtan sarıya,sarıdan kestaneye vb.) kullanılan saçlar yerine boyanacak renkteki saçlar alınmalı ve kullanılmalıdır.Kaynak saçları ölü saç olduğundan iki kat daha fazla yıpranırlar,tiftikleşirler ve kopabilirler


-Takılan saçlar canlı saç derisinden beslenemediği için bakımları asla aksatılmamalıdır.Argan yağı ile saç boylarına bakım yapılabilir. Her yıkamada mutlaka saç kremi kullanılarak saçların karışması önlenmeli,yumuşaması sağlanmalıdır.


30 Haziran 2017 Cuma

Moshos Garden Gül özlü kil maskesi,

 


Moshos Garden markasının hediye gönderisi sebebi ile tanıştığım,kil maskelerine olan bakış açımı tamamen değiştiren maske oldu kendisi. Moshos Garden doğal kozmetik markası

%100 doğal içerikli ürünlerden oluşan ürün skalaları ile güven verici imajları dikkatimi bir hayli çekmişti zaten üzerine gönderdikleri bu zarif hediyeleri beni çok mutlu etti.

Bir kez daha teşekkür ederim☺️


Kil maskelerinin cildi güzel arındırdığını gözenekleri temizleyerek cildi aydınlattığını ananelerimizden kalma güzellik tüyosu olarak hepimiz biliyoruz artık. 


Ancak cildi aşırı kurutması sebebi ile kil maskesi kullanmaktan bir hayli uzak duruyordum.


Özellikle güneşe daha çok maruz kaldığımız yaz aylarında cildin sebum salgısı arttığından sivilce,siyah nokta,komedon problemleri artıyor.Kullandığımız güneş koruyucular da çok iyi temizlenmediğinde ciddi boyutta gözenek tıkayabiliyor ve sivilceye sebebiyet veriyor. 



Moshos garden kil maskesi içeriğinde gül özleri bulunduruyor,gözenekleri ve siyah noktaları temizlerken cildi kurutmama vaadi ile de kalplerimizi çalmayı hedefliyor. 

Peki gerçekten başarılı bir maske mi? 


Kesinlikle benden tam not aldı diyebilirim.

Maskeyi haftada bir gün tüm yüzüme uyguluyorum,uygularken kullanmadığım bir fondöten fırçasını kullanıyorum,uygulama kolaylığı sağlıyor ve maske homojen dağılmış oluyor. 

Yaklaşık 20 dakika kadar maskenin tamamen kurumasını bekliyorum sonrasında ılık su ile duruluyorum.

Yoğun kil kokusu da yok daha çok gül suyu ile karışmış kil gibi kokuyor.


Düzenli kullandığım için,cildimdeki yağ fazlalığı olan beyaz komedonlarım gözle görülür şekilde azaldı,burnumun üzerindeki siyah noktalar da tamamen kaybolma yolunda ilerliyorlar. Cildim uygulamanın hemen ardından daha parlak ve canlı görünüyor.Verdiği ışıltıyı gerçekten çok sevdim.Ve benim için en önemli olan yanı asla cildimi kurutmuyor,sonrasında yüzümü germiyor,arınmış ancak sağlıklıymış hissettiriyor ya bana işte buna ba-yıl-dım!Bunu da içeriğindeki gül özleri ile yapıyor.


Cilt bakımımı aksatmasam da çok fazlaca ürün denediğim için sanırım komedonlardan ve siyah noktalardan bir türlü tamamen kurtulamıyorum ancak bu maske ile başarılı yol katettiğimi düşünüyorum. Aksatmadan uygulamaya devam edeceğim. 


Karma-yağlı ve gözenekleri dolu ciltler için güvenle tavsiye edebileceğim bir maskedir.Mutlaka denemelisiniz.


Şimdi içinizden "firma gönderisi diye övüyor" diyenleriniz olabilir.Olsun da, bir gün deneme fırsatınız olursa gerçekten bana hak vericeksiniz. 



Yorumlarınızı bekliyorum.


Kendinize çok iyi bakın...








19 Haziran 2017 Pazartesi

KERATİN NEDİR ? Saç ve tırnak bakımında keratin içerikli ürünlerin rolleri nelerdir?

KERATİN; 


Keratin nedir? 

Bir anatomi terimi olan keratin:Dişlerimizde,tırnaklarımızda ve saçlarımızdaki üst deri ürünlerini(tırnak,boynuz,kıl) ayrıca derimizin en üst koruyucu tabakasını (epidermis,boynuzsu tabaka) oluşturan protein çeşitidir.

 

Epidermis'in boynuzsu(st.corneum) tabakası 28 günde bir kendisini yeniler.Ölü hücreler  bu süre içerisinde üst üste binerek derideki koruyucu dış tabakayı oluştururlar.Bu ölü hücrelerden peeling veya kese yaparak kurtulmak mümkündür.Derinin yenilenme sürecini azaltan ve de nefes aldıran peeling veya kese işlemi en az haftada bir gün olmak koşulu ile düzenli yapılmalıdır.Koruyucu işlevini tamamlayıp da yüzeyde kalan keratin tabakası zamanla vücuttan atılmaz ise bakteri üretimine sebebiyet verir buda deride bakterilerin neden olduğu hastalıklara (sivilce,yağ butoncuğu,milia vb.) neden olmaktadır



Keratin doğal bir protein türevi olmasından kaynaklı proteince zengin gıdalar tüketmek yine saç,tırnak ve diş sağlığının korunması için oldukça önemlidir. Bunun için beslenmenizden hindi eti,az yağlı dana eti,somon balığı,süzme peynir,yumurta,fındık,fıstık,badem gibi besinleri eksik etmeyiniz. 



Tırnaklara sert yapısını veren ve saçlara ise esneklik kazandırarak kopmalarını engelleyen  içlerindeki keratin proteinidir.



-En fazla keratin oranı 'Yılan yağı' nda bulunmaktadır.


-Zayıf,sararan ve kolay kırılan güçsüz tırnaklar için piyasada keratin içeren ürünlerden kullanılması tedavi edici sonuçlar almanızı sağlacaktır. 


-Yine aynı şekilde ısı,boya gibi işlemler neticesinde cansızlaşıp incelen saç telleri içinde en etkili bakım yoğun keratin içeren bakımlardır. 


Çeşitli kuaför salonlarında 'saça keratin yüklemesi' veya 'keratin botox' adı altında bu tip bakımlar yapılır. 



Keratin içerikli şampuanları,saç maskeleri,serumları da yine son zamanlarda piyasa da birçok üründe bulabiliyoruz.


İşte sizler için en beğendiğim keratin içerikli saç ve tırnak ürünleri, bütçenize uygun olanı edinebilirsiniz,kullanınca beni sonuçlarından haberdar etmeyi unutmayın 😊 


Tırnaklar için; 

-Pastel keratinli tırnak güçlendirici 

-Nature's plus nail strengthener 

-Kalyon tırnak besleyici ve sertleştirici 

-Mavala mava strong güçlendirici cila 


Saçlar için; 

-Redist %100 keratin oil saç serumu 

-Nashi pure keratin şampuanı

-Phyto phytokeratine yıpranmış saçlar için onarıcı set 

-Loreal serie expert pro-keratin refill

5 Haziran 2017 Pazartesi

Sprey termal sular kullanım amaçları nelerdir?

Termal sular; 


Son zamanlarda sıkca kullandığımız kullandıkça bağımlısı olma yolunda ilerlediğimiz çantamızda,plajda,makyaj masamızda,iş yerinde,seyehatte,sporda kısacası heryerde bizimle olmalarını istediğimiz termal sular,yoğun mineral içerikleri ile gün içerisinde cildimizin nem ihtiyacına tam destek veriyor. 


Önceleri birçok mineral barındırdığı için güzel bir cilt toniği olan maden suları cildi kurutup gerdiği ve tahriş ettiği için  yerini artık termal sulara bırakmış bulunmakta. 


İşte ihtiyaç duyulan her anda kullanılabilen termal sprey suların faydaları; 


-Cildi ferahlatır,canlandırır ve güçlendirir


-Her cilt tipi için kullanılabilir


-Cilde nem verir,kuruluğa bağlı gerginliği giderir


-Hücre yenilenmesinin en çok olduğu gece saatlerinde uykuya geçmeden önce cilde nem desteği olarak tonik şeklinde kullanılır


-Makyaj öncesi cildi makyaja hazırlar,makyaj sonrası içinde ciltteki pudramsı görüntüyü alarak makyajın daha doğal durmasını sağlar


-Aynı zamanda az kullanıldğında makyaj 

sabitleyicidir


-Sadece yüz için değil tüm vücutta kullanılabilir


-Makyaj süngerini ıslatmak için de kullanılır


-Ciltteki kızarıklıkları önlemek ve oluşan kızarıklıkları gidermede oldukça başarılıdırlar


-Rosacea hastalığında oluşan kızarık görüntüyü hafifletmede çok etkilidir


-Ciltteki kaşıntıları hafifletir ve rahatlatır


-Traş sonrası için kullanılabilir 


-Epilasyon sonrası oluşan hassasiyeti ve kızarıklığı giderir 


-Pişik olan bebekleri rahatlatmak ve kızarıklığı hafifletmek için kullanılabilir


Cilde en az 15 cm mesafeden püskürtmek koşulu ile çalkalanak kullanılırlar.


Yukarıda da kullanım alanlarını sıraladığım termal sprey suların şuanda piyasa da Avene,Vichy ve La Roche posay markaları mevcut.


Benim kullandığım ise çantamdan ve makyaj masamdan eksik etmediğim La Roche Posay selenyum içerikli termal suyu. Bir sonraki denemem Avene markasının termal suyundan yana olacak,onu da çok merak ediyorum. 


150 ML büyük olanı ve 50 ML küçük boyu olan ürünü La Roche Posay yetkili eczanelerinden veya kendi e-ticaret sitesinden temin edebilirsiniz. 



 


 

 

9 Mayıs 2017 Salı

Şık Mutfaklar İçin Ankastre Renkli Buzdolabı

Siz de ankastre renginin mutfaklara çok yakıştığını düşünenlerden misiniz? Bu yıl ankastre renklere ilgi çok fazla: Gümüş grisi bu renk, mutfaklarda hakikaten güzel duruyor ve bulunduğu her ortama değer katıyor. En çok da buzdolabı modellerine yakıştığını düşünüyorum, ankastre renkli buzdolapları mutfakların gerçekten de havasını değiştiriyor. Bu nedenle Uğur Soğutma’nın UES 585 D2K NFI A++ isimli buzdolabı modelini görür görmez sipariş etmeye karar verdim: Ankastre renginin en şık tonunu kullanıyor.

Sevdiğim bir renge sahip olması, tek tercih nedenim değildi elbette. Uğur Soğutma’yı gayet iyi tanıyorum, 60 yıldan fazladır derin dondurucu modelleri ile soğutucu cihazlar üretiyor. Açıkçası, bu sektörde rakibi olduğunu düşünmüyorum ve buzdolabının da bir soğutma uzmanından alınması gerektiği kanaatindeyim. Hem markayı, hem de ankastre rengini görür görmez satın alma kararı vermem bundan kaynaklanıyor. Buzdolabını yaklaşık 3 aydan bu yana kullanıyorum ve izlenimlerim şöyle:

İç hacmi 585 litre ve fazlasıyla yeterli geliyor. Açıkçası bu büyüklükteki bir iç hacmi, çoğu marka ancak en üst düzey ve en pahalı modellerinde sunabiliyor. ’da ise standart geliyor! Buzdolabı içerisindeki şeffaf sebzelik bölümü özel, zira nem kontrolü yaparak sebzelerin daha uzun süre taze kalmasını sağlıyor. Ayrı bir “0 derece” bölümü de var, süt ve et ürünlerini bu bölüme koyarak kullanım ömürlerini uzatabilirsiniz.

Buzdolabının no-frost özelliği var ve dondurucu bölmesinin kapasitesi tam 97 litre. Çoğu aile için fazlasıyla yeterli olacak bir kapasite bu. Isı kontrolü tamamen otomatik, bu da maksimum seviyede enerji tasarrufu yapmasını sağlıyor. Dış kapağı üzerinde bir LED gösterge var, hem çok şık duruyor ve hem de kapağı açmadan buzdolabı kontrollerine ulaşmanızı sağlıyor. Buzdolabını geceleri de kullanmayı sevenlerdenseniz hiç merak etmeyin: LED aydınlatması, toplam 5 adet temperli cam rafı mükemmel bir şekilde aydınlatıyor. Fiyatının çok üzerinde özellikler sunan UES 585 D2K NFI A++ modelini satın aldığım için çok mutluyum, mutfağım hem çok daha şık bir hale geldi ve hem de çok kaliteli yeni bir buzdolabım oldu! https://satis.ugur.com.tr/item/ues-585-d2k-nf-a/100030 adresinden siz de sipariş verebilir, ödemenizi 12 taksit halinde yapabilirsiniz.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

8 Mayıs 2017 Pazartesi

Yves Rocher Tırnak Ve tırnak eti yağı;

Yves Rocher tırnak eti yağı; 

Bakım denilince ilk aklımıza gelen yerlerden bir tanesi şüphesiz ki ellerimiz.Düzgün tınaklar ve zarif eller güzelliğimizin tamamlayıcısı niteliğinde olduklarından bizim için hayli önem taşıyorlar.


 


Kırılmış,pürüzlü tırnaklar,etleri kalınlaşmış ve bakımsız ,kuru görünen eller gördükçe bile canımız sıkılıyor çoğu zaman. 


Çirkin görünen ve kalınlaşıp,sertleşen tırnak etlerini yumuşatan ve bakım yapan tırnak bakım yağları çoğu zaman  bu konuda imdadımıza yetişiyor.Hem güzel görünmek hem de sağlıklı tırnaklar için tıpkı cildimiz gibi tırnaklarımızı da nemlendirmenin şart olduğunu artık hepimiz öğrendik.  


İşte benim sizlere en çok memnun kaldığım tırnak eti bakım yağı önerim; 


 


%100 botanik yağlardan meydana gelen yine bir organik ürün mucizesi ☺️ 


Limon kokusu rahatsız etmeyecek kadar hafif,şişenin kapağında bulunan tırnak itici ile de oldukça pratik bir kullanım sağlıyor. 


Manikürün ömrünü uzattığını,etkisinin de bir gün değil 4-5 gün devam ettiğini görünce çantamdan ayırmaz oldum bu minik sarı şişeyi ☺️  Tırnak etleri sert olmayanlarda ise bu etki çok daha uzun sürecektir. Ben sürekli manikür yaptırdığım için etlerim oldukça sert. 


Yalnızca ellerde değil ayak tırnak etlerini de yumuşatmada da oldukça başarılı bir ürün. 


Tırnak etlerinize kapağındaki aplikatörü yardımı ile uyguladıktan sonra masaj yaparak yedirirseniz daha da etkili sonuç alıyorsunuz. 


Yves Rocher'nın en çok satılan ürünlerinden biri olması sebebiyle birkaç mağaza dolaşmanız gerekse de emin olun değecektir diyorum. 


Fiyatı indirimli;11,75 TL indirimsiz 19-20,00TL civarındaydı. 


Herkese bakımlı,güzel,albenili tırnaklar,eller diliyorum... 

Kendinize çok iyi bakın. 



 

20 Nisan 2017 Perşembe

Yves Rocher Jojoba oil reperation serisi

Yves Rocher Jojoba oil reperation serisi; 


Ben böyle birşey görmedim,yaklaşık 10 yıldır aktif saç bakımı ve saç markaları ile ilgili sürekli araştırma yapıyor ve ürün deniyorum. Zaten sıkça saç bakım ürünü paylaşımı yapıyor olmamdan da bunu anlamışsınızdır. 


Ne yazıkki çoğu 'market' ürününü denemiş olmama rağmen piyasada kolay bulunan ve uygun fiyatlı ürünler arasından  yanmış,yıpranmış saç bakımı olarak geçen saç bakım ürünlerinden tam olarak beni tatmin eden sonuç alamadım. (Burada Kerastase ve Loreal Professional'ı kastetmiyorum) 



Ancak Yves Rocher 'in jojoba yağı içeren reperation sampuan,saç maskesinden oluşan bu serisi beni gerçekten çok şaşırttı. Uygun fiyatlı ve kolay ulaşılabilir oluşu da beni sizlerle paylaşmaya dürtüleyen bir başka sebep oldu☺️



 



Yazıma ilk olarak serinin en çok sevdiğim 

şampuanı ile başlamak istiyorum; 


Yves Rocher jojoba oil şampuan; 

Hergün duş alsam da saçlarımı yormamak adına 2 günde bir yıkamaya gayret ediyordum yoksa saç diplerimde kuruluktan kaynaklı kaşıntı problemi yaşıyordum.Bu şampuanı kullanmaya başladığımdan beri saç diplerimde kuruluk sorunum kalmadı,beni çok rahatsız eden kaşıntı sorunum ortadan tamamen kalktı ve ger geçen gün saçlarımdaki yanıkların kırıkların azaldığını görebiliyorum. 'Nasıl onarıyor,acaba gerçekten işe yarıyor mu?' Diye inanın çok düşündüm.Sizlere doğru bilgi verebilmek adına da epeyce bir süre yazısını yazmak için bekledim diyebilirim. 

Hergün günde 1 kere az miktarda kullandığım şampuan bile tek başına saçlarımı yumusatmaya ve kırıkları azaltmaya yetti inanın.

Saçı asla ağırlastırmıyor,saçta kirli his bırakmıyor,temizlenmiş hissediyorsunuz ve çokta yoğun köpürüyor.

Çeşitli ürünler denemeye meraklı olsam da bu şampuandan vazgeçmeyeceğim de bir gerçek oldu artık benim için.


Yves Rocher jojoba oil saç maskesi; 

Hafta 2 gün havluyla nemini aldığum saçlarıma uyguluyorum,elimle saçımı tarıyorum ve maksimum 10 dakika bekledikten sonra duruluyorum. Sonrasında ne bir tarama suyu ne de bir serum uyguluyorum.Yumuşacık saçlarınız parmaklarınızın arasından akıp gider ya işte sonrasında tam olarak bunu yaşıyorum. 

Uzun zaman kullanacağım saç bakım maskelerinden birtanesidir artık benim için.

Maskeyi uyguladıktan sonra saçlarımdaki yanık yerler esneyip kopmuyor,saçlarım koparak elime gelmiyor.Ciddi anlamda saçım toparlandı diyebilirim. 


Yves Rocher jojoba oil saç yağı; 

Kokusu muhteşem,ambalajı çok şık,yağlı ve saçtan arındırmak zor değil hemen durulanabiliyor.Saçı onaran jojoba yağı içeriyor serinin diğer ürünleri gibi tamamen bitkisel içerikten oluşuyor. Saçımı yıkamadan yarım saat önce tüm saçıma uyguluyorum eğer vaktim var ise daha fazla bekletiyorum hatta akşamdan sürüp sabaha yıkadığım da oldu ancak saçımı onaran etkisinden çok parlatma etkisini beğendim.Bariz bir şekilde saçlarım bu yağ sayesinde onarıldı diyemeyeceğim. Sadece kokusunun güzelliği ve saçı parlatması için şans verilebilir. 


Cilt masaj yağı yada tırnak kenarlarını yumuşatmak için de kullanabilirsiniz. 


Yves Rocher jojoba oil durulanmayan saç kremi; 

Duştan sonra saçımı taramadan önce fındık kadar uygulayıp saçımı kurumaya bıraktım ancak bu krem okadar yoğun yapılı ki ne kadar az uygulasam da saçımı çok fazla ağırlaştırdı. Kesinlikle günlük kullanım için önermiyorum anında saçlarınız yağlanabilir ve sönebilir. Ancak yoğun bakım isterseniz haftada 1 gün 1-2 saat tüm saçta bekletip durulama yapabilirsiniz.


Dediğim gibi markanın bu ürünleri de paraben,parfüm,alüminyum ve şampuanları sülfat içermeyen bitkisel içeriklerden oluşuyor.Alerjik reaksiyon yada kaşıntı problemi yaşamıyorum. Benim aşırı alerjik cildimde dahi bir sorun yaratmıyorsa sizler gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz. 


Fikrimi soracak olursanız sadece şampuan ve maske ile yanmış yıpranmış saçlarınızı onarabilirsiniz.Saçlarınızı onarmak ve uzatmak için bir yağ kullanmak niyetindeyseniz bloğumda bununla ilgili sizler için yazılmış başka bir yazı var,mutlaka okuyun derim,linkini de buraya bırakıyorum❤  


http://ozumsoysalbeauty.blogspot.com/2017/03/sac-onarc-ve-uzatc-ev-yapm-sac-bakm-yagm.html


Ben ürünleri 3 al 2 öde kampanyasından 52'00TL 'ye almıştım.Yves Rocher karta 30 TL ve üzeri alışverişler de jojoba yağı hediye geldi. Ancak şampuanın indirimsiz fiyatı 24,00 maskenin ise 26,00 TL,indirimsiz bulmak bir hayli zor sürekli bir kampanya halindeler😌😌Baya karlı bir alışveriş oldu benim için Yves Rocher 'in bu tarz kampanyalarını çok seviyorum ve kaçırmamaya da gayret ediyorum. 


Zaman ayırıp yazımı okuduğunuz için çok teşekkür ederim.

Beni instagram ve blog sayfamdan takip etmeyi unutmayın... 

Yorumlarınızı bekliyorum.


Seviliyorsunuz...❤

11 Nisan 2017 Salı

Lazer epilasyon sonrası güneş koruyucu kullanımı hakkında


İstenmeyen tüyler bay-bayan hepimizin ortak sorunu olmaya başladı artık,istenmeyen tüylerden kurtulmak için çeşitli epilasyon yöntemlerinin hızla arttığı yüzyılımızda,lazer epilasyon artık bir hayli yaygın.Kış aylarında uygulama başlatılan lazer epilasyon doğru cihaz kullanımı ile yüz bölgesinde de tatmin edici sonuçlar veriyor.




Şakaklar,bıyıklar,yanaklar,çene hatta kaşları da kapsayan yüzümüzün her yerine lazer yaptırabiliyoruz.Peki lazer ile tüy tedavisi oluyorken cildimize ne kadar özen gösteriyoruz,onu en büyük düşmanı olan güneşten nasıl ve ne derece koruyoruz? 

Lazer epilasyon uygulanan cilt normal cilde oranla daha hassas ve korunmaya muhtaçtır,tüylerin dökülmesi ile açık kalan kıl gözenekleri bakteri ve kirler ile dolduğunda kist büyüklüğünde iltahaplanmalar dahi oluşturabilir bunun için yüz temizliğinizi asla ihmal etmeyiniz sabah ve akşam cildinizi alkolsüz,parabensiz,"temiz içerikli ürünler" ile arındırmayı aksatmayınız.Temizleme hususunda sizlere önerdiğim,güvenilir bulduğum ürün örneklerini bloğumdan ve instagram sayfamdan görselli olarak bulabilirsiniz. 





Gelelim bir hayli önem verdiğim güneş korumasına,epilasyon gören yada görmeyen her cildin yaz kış demeden güneş koruyucu ürünler ile korunmaları şarttır.Erken yaşlanma,güneş lekeleri ve hatta cilt kanseri gibi sorunlarla karşılaşmak istemiyorsak makyajımızın altına mutlaka güneş koruyucu kullanmalıyız.Güneş lekeleri oluştuktan sonra geçmesi zor ve maliyetli olan lekelerdir.Lazer gören cildin ise iki kat güneş korumasına ihtiyacı vardır,gün içerisinde koruyucunuzu mutlaka tazelemeli ve asla aksatmamalısınız,tek seferlik kullanmamazlık bile lazerli cildin lekelenmesine sebebiyet verebiliyor,lütfen çok dikkatli ve özenli olalım.Medikal içerikli güvenilir markalarda leke karşıtı ve farklı cilt tipleri için özel olarak üretilmiş güneş koruyucuları mevcut.İşte sizlere tavsiye edebileceğim güneş koruyucuları;





-La roche Posay Anthelios AC 30spf : Karma ve yağlı ciltlere özel,akne oluşumunu engelleyici ve parlamayı engelleyici özelliği bulunuyor.


 



-Shiseido Expert Sun Aging Protection lotion: Olgun ciltler için kırışıklık,güneş yanıkları ve leke oluşumunu engelleyen,dna hasarını en aza indiren,50 spf güneş koruması içeren yoğun koruyucu güneş losyonudur.Hem yüz hemde vücut için kullanılabilir.


 





-Roc Soleil Protection 50 spf:

Güneş koruyucular içerisinde en iyi olanıdır diyebilirim.Ciltte ve kıyafetlerde kalıntı bırakmaz,sürüldüğü andan itibaren güneşın zararlı ışınlarını %95 oranında engeller,cildi nemlendirme özelliğine sahiptir,kadifemsi bir his yaratır,dokusu yumuşak ve yağsızdır.Koyu leke oluşumunu engelleyici özelliktedir.


 






-Solante Güneş kremi: Hamileler,çocuklar,yetişkinler,akneli ciltler,lekeye yatkın ciltler olmak üzere her cilt tipi ve problemi için farklı çözümler sunan bir güneş kremidir.Ancak satın almadan önce yoğun yapıda olduğunu ve ciltte ağırlık hissi yapabileceğini bilmelisiniz. 



 





Umarım sıcak bahar aylarına girdiğimiz bu cıvıl cıvıl günlerde  güneş koruyucu kullanmanın önemini sizlere yeniden hatırlatabilmişimdir.


Sizler için faydalı yazılar yazmaya devam edeceğim,yazmamı istediğiniz yazı içeriği olursa instagram dan 'dm' atarak veya e-mail atarak bana belirtebilirsiniz. 


Okuduğunuz için teşekkür ederim.


Kendinize iyi bakın.






27 Mart 2017 Pazartesi

Deborah milano, 24 Ore Care Perfection fondöten;

Deborah milano, 24 Ore Care Perfection fondöten; 


İtalyan menşeili bir marka olan Deborah, ürünlerinde paraben,parfum gibi zararlı maddeleri bulundurmayan güvendiğim bir kozmetik markası. Markanın özellikle rimel ve fondötenlerine karşı ayrı bir sevgim var. 

Şüphesiz ki hava koşullarının cilt üzerindeki etkisi bizi en çok ilgilendiren faktörlerden bir tanesi çünkü cildimiz sıcak veya soğuya hemen tepki verebilen bir yapıya sahip.
Bizim ülkemiz gibi Akdeniz iklim kuşağında yer alan bir ülke olan İtalya'da üretilen bir marka olması da iklim benzerlikleri sebebi ile beni ayrıca sevindiriyor ve markaya olan güven duygumu arttırıyor.




Deborah'ın 24 saat kalıcı fondöteni sarı alt tonlu cildimde fazla pembe kalıyor olsa da sağlıklı br görüntü oluşturduğu ve yapısını oldukça beğendiğim için kullanmaktan vazgeçmiyorum. Üzerine uyguladığım bronzer veya pudra ile rengini sarı tonlarına çevirebiliyorum neticede. 

24 saat kalıcı etiketli ürünlere çok fazla güvenmesem de akşam makyajımı çıkartana kadar olduğu gibi kalması beni ilk kullanmaya başladığım zamanlarda çok şaşırtmıştı.

Yüksek kapatıcılığa sahip olmasına rağmen asla yüzde kalıp gibi durmuyor.Hafif ıslak bitişli ama rahatsız edecek derecede de ıslak bir görüntü vermiyor zaten fazla mat bitişli fondöten sevmediğimi biliyorsunuz. 
Karma cilt yapım olmasına rağmen alnımda ve burnumda yağlı vıcık vıcık bir görüntü de oluşturmadı,uyguladığımda sanki tüm isteklerimi sıralamışımda rengi hariç her özelliğini bana göre yapmışlar gibi hissediyorum  
😀

El yada fırça ile uygulama yaparsanız daha da yoğun ve kapatıcı olabilir ama 
doğal bir görüntü oluşturduğu için fondöteni makyaj süngeri ile tampon hateketlerle uygulamayı tercih ediyorum.


Cildimde herhangi bir alerjik reaksiyona sebep olmadığı gibi sivilcelenme de yapmadı,çok seviniyorum gerçekten☺️ 
Kokusuz olması ve SPF 20 güneş koruma özelliği olması da fondötenin bir diğer artılarından diyebilirim. 


Pompalı ambalajı kullanım kolaylığı sağlıyor,1 pompa kullanıyorum,pompalı olmayan fondöten sevmemek gibi bir huy da edindim bu aralar 🙈😃 

Deborah markasının standları tüm Watsons mağazalarında mevcut dilerseniz sizler de benim gibi bu fondöteni 52'99TL 'ye satın alabilirsiniz.
Tün gün kalıcı ve uygun fiyatlı yüksek kapatıcılığa sahip fondöten arayışında olanların beğeneceğini düşünüyorum.

Bakmadan geçmeyin... ☺️ 




Rimmel Lasting Finish with comfort serum fondöten;

Rimmel Lasting Finish with comfort serum fondöten; 

Rimmel markasının cilt güzelleştirici serum içeren SPF 20 güneş koruma faktörlü bu fondöteni de en sevdiğim ve beğendiğim fondötenler arasında. 

Kuruya dönük karma cildimi kurutmadığı gibi nemli kalmasına da yardımcı oluyor.Yine herhangi bir alerji yada sivilcelenme sorunu yaşamadım ki herkes gibi benim için en önemli olan da bu zaten sivilce yapan bir ürünü kim kullanmak isterki.
Yağlıya dönük karma yada yağlı ciltlerin mutlaka üzerine pudra geçerek kullanmalarını öneririm yoksa parlama sorunu yaşayabilirler. 






Tamamı sarı alt tonlu renk tonlarının Türkiye'ye henüz gelmemiş olması ne yazıkki 'işte aradığım günlük fondöten' dedirtemiyor bana. 
Hafif sarı yoğun pembe alt tonlar barındırması sebebiyle üzerine uyguladığım pudra veya bronzer ile istediğim rengi elde etmeyi sağlıyorum.Aynı fondötenin beyaz kapaklı olan 'nude' versiyonuda mevcut ancak içerisinde onarıcı serum yok diye biliyorum. 

Tüm gün boyunca cildimde hiç bozulmadan kaldığını söyleyemem birazcık cilt tarafından emiliyor,geç saate kadar olmasa da 6 saate kadar dayandığını söyleyebilirim. 

Orta kapatıcılık özelliğine sahip,çok değil ama hafif mat bitişli,satin bitişli gibi çok mat olmaması aydınlık ve parlak,sağlıklı cilt görüntüsü verdiğinden menstural dönemlerde ekstra yağlanan cildim için hafif mat bir bitişi olması güzel oluyor. Ciltte asla kalıp gibi durmuyor,sürüldükten 2 dakika içerisinde cilde oturuyor.
Çok fazla mimik çizgim yok ancak merak edenler olabilir dudak kenarı gülme çizgilerimde ve alın çizgilerimde birikme,çizgi gibi bir görüntü yapmadı. 

Diğer fondöten uygulamalarımda olduğu gibi bunu da makyaj süngeri ile tampon hareketlerle uyguluyorum,deborah'a göre biraz daha sıvı yapıda daha kolay dağıtabiliyorum. 

Uygulanmış hali; 



El ile yada fırça yardımıyla uygulanırsa biraz daha fazla kapatıcılık sağlıyor. 

Pompalı ambalajı kullanım kolaylığı açısından başarılı, 1 veya 1,5 pompa ürün tüm yüze kullanmaya yetiyor.

Kokusuz değil,fresh ve yoğun bir kokuya sahip traş kolonyasını andıran bir kokusu var beni çok rahatsız etmedi ama koku olayına takık olanları çok memnun edecek gibi gözükmüyor. 

Rimmel ürünlerini de yine Deborah gibi tüm Watsonslarda bulabilirsiniz. Fiyatı; 28'99TL 'ydi. 

21 Mart 2017 Salı

Golden Rose asansörlü kaş kalemi;

Golden Rose asansörlü kaş kalemi;


Bir kaş kalemi ile ilgili ne anlatılabilirse elimden geldiğince anlatamya çalışacağım. 


Kaş rengime göre kaş farı bulmam biraz zamanımı alıcak gibi gözüktüğünden bende rastlamışken bu Golden Rose 'un bu yeni çıkardığı kaş kalemini denemeye karar verdim. 
Diğer açılabilen kaş kalemlerine nazaran asansörlü ambalajında,arkasında da kaşı doldurduktan sonra taramaya yarayan fırçası bulunuyor.Çok pratik ve güzel buldum ki biliyorsunuz pratik ürünler herzaman ilgimi daha fazla çekiyor. 

Golden Rose asansörlü kaş kalemi;.jpeg görüntüleniyor



05 açık kahve rengini kullanıyorum,kaş kalemi ile elde ettiğim net ve keskin görüntüyü fazlasıyla elde edebiliyorum,flu ve çok doğal kaş görüntüsü istemiyorum bu aralar daha net keskin kaşlar hoşuma gidiyor ama bu geçici bir heves benim için biliyorum 😁



Ürünü alırken kaşlarda dökülmeye neden olmayacacağı söylendi ki bana da mantıklı geldi,çünkü sıradan kaş kalemleri gibi sürerken renk vermesi için bastırmak yada kaşı çekiştirmek zorunda kalmıyorsunuz,yumuşak kıvamlı asansörlü göz kalemleri ile yapıları aynı. Resim yaparmış gibi hissettiriyor insana ☺




İlk başlarda yumuşak yapısı kalıcılığı ile ilgili endişe ettirmişti ama gün sonunda bakıyorum ki kaşlarım sabah erken saatte nasıl şekillendirdiysem öylece kalmış.İşte en çokta buna sevindim. Her türlü makyaj temizleyici ile de rahatça çıkabiliyor. 



Golden Rose asansörlü kaş kalemi;.jpeg görüntüleniyor

Artık yoluma bu kaş kalemi ile devam edeceğim,kalem formundaki açılabilen kaş kalemleri benim için artık tarih olmuştur. 

Fiyatı indirimli;22,90 TL 

Zaman ayırıp yazımı okuduğunuz için çok teşekkür ederim... 

İyi ki varsınız...